Bireysel Danışmanlık

Bireysel danışmanlık; duygusal, düşünsel ve davranışsal alanlarda yaşanan problemler ve zorluklar nedeniyle başvurulan bir psikolojik destek sürecidir. Bireysel danışmanlık sürecinde, öncelikle sorunun ne/ler olduğu, ne zaman başladığı, nasıl devam ettiği araştırılır; kişinin geçmişindeki belirleyici sebepler ve bugünkü tetikleyici ve/ya devam ettirici etkenler araştırılır. Kişinin ihtiyaçları ve ne tür değişimler hedeflediği tespit edilir. Bu gözlem ve değerlendirmelerin ışığında, kişinin beklentileri ve hedefleri netleştikçe, yaşadığı sorunun çözümlenmesi yolunda sürecin rotası belirlenir ve uygulanır.

 

Bireysel danışmanlık sürecinin kaç seans süreceği en sık sorulan sorulardan biridir. Ancak bu sorunun yanıtı birçok karmaşık faktöre göre değişir; danışan kişinin sürece olan katılımına ve motivasyonuna, yaşadığı sorununun niteliğine, şiddetine ve sıklığına ve bunlara ek olarak da zaman içerisinde doğabilecek ve öngörülemeyen yeni stres faktörlerine göre değişkenlik gösterir.

Çocuklara Psikolojik Destek

Anne-babayla yapılan görüşmelerde, çocuğun gelişimi ve yaşanılan sıkıntılarla ilgili bilgiler alınır. Çocuklar bilinçdışındaki korkularını, kaygılarını ve çatışmalarını oyun yoluyla dışa vurdukları için, çocuğu oyun içerisinde gözlemleyerek, çocuğun iç dünyası ve genel gelişimi hakkında bilgi edinilir. Bu bilgiler doğrultusunda çocuğa ve anne-babaya yardımcı olabilmek mümkün olur. Hedef, çocuğun ihtiyaçlarını belirlemek ve yaşadığı sıkıntıları azaltmaktır. Bu hedefler doğrultusunda ilerleyebilmek için aile sistemi ile işbirliği içinde çalışılır.

Oyun Terapisi

Oyun terapisi çocukların uyumlu ve mutlu olarak yaşamalarını hedefleyen gelişimsel bir terapi şeklidir. Çocukların oyunu ve oyuncakları kullanarak kendilerini ifade etme gereksinimlerine odaklanan özel bir süreçtir. Çocuklar, kendilerine güvenli bir ortam sunan eğitimli bir oyun terapisti ile istedikleri şekilde oynayabilmeleri için cesaretlendirilirler. Bu süreçte, çocuklara duygusal sorunlarını ifade edebilmeleri için değişik çeşitte birçok oyuncak sunulur. Çocukların kendilerini sanat, drama ve fantezi içeren oyunlar yoluyla ifade edebilmeleri için fırsat yaratılır. Oyun ve oyuncaklar kullanılarak çocuklar ile iletişim kurmaya, sorunları çözmelerine ve olumsuz davranışlarını değiştirmelerine yardımcı olunur.

 

Çocuklarla Neden Oyun Terapisi?

Çocuklar oyun oynamayı severler. Yetişkinler kadar duygularını anlayabilme ve konuşabilme becerileri gelişmemiştir. Bu nedenle, oyunun, çocuklara deneyimlerini ve duygularını ifade etme fırsatı sunduğundan iyileştirici bir özelliği vardır. Çocuklar, oyunlarında davranışlarını etkileyen kızgınlık, üzüntü, korku, ya da hayal kırıklığı gibi duyguları terapistin sağladığı güvenli bir ortamda yeniden canlandırabilirler. Oyun terapisi çocukların; • Yaşadıkları dünya hakkında öğrenmelerine • Duygu ve düşüncelerini ifade etmelerine • Zihinsel ve fiziksel becerilerini geliştirmelerine • Etkili sosyal beceriler geliştirmelerine • İlişkilerde güçlü bağlar kurabilmelerine yardımcı olur.

 

Oyun Terapisinin Evdeki Oyunundan Farkı Nedir?

Oyun oynamak çocuğa yaşamlarında insanlarla girdikleri etkileşimleri yeniden canlandırma fırsatı veren doğal bir fırsattır. Oyunun üç temel amacı vardır: İlk ikisi çocuğun bilişsel ve motor gelişimini desteklemek, üçüncüsü ise duygusal çatışmaların çözülmesini sağlamaktır. Bu nedenle terapist desteğine ihtiyaç duyarlar.

 

Oyun Terapisi Çocuğa Nasıl Yardımcı Olabilir?

Oyun terapisi, çocukların kendilerini ifade edebilecekleri, risk alabilecekleri, sosyal kuralları ve sınırları öğrenebilecekleri ve yaşadıkları sorunlar ile başa çıkabilme yollarını keşfedebilecekleri güvenli bir ortam yaratır. Oyun terapisi süreciyle, çocukların yaşadıkları olayları algılama şekilleri değişebilir ve diğerleri ile olan etkileşimlerinden daha çok keyif almaya başlarlar.
Biz yetişkinler, bir sorunla karşılaştığımızda bunu bir süre düşünür, ona farklı açılardan bakar, seçenekleri araştırır, bazen de güvendiğimiz biri ile konuşuruz. İşler yolunda gitmeyince, bu sorunu nasıl çözebileceğimizi düşünürüz. Oyun terapisinde de çocuklar hayal güçlerini kullanarak aynı şeyi yaparlar. Çocuklar oyunlarında, yaşamlarındaki hayal kırıklıklarını yeniden canlandırarak, farklı şekillerde baş etme yollarını öğrenirler. Terapi odasında öğrendikleri yeni becerileri kendi hayatlarında genelleştirdiklerinde özgüvenleri artar. Terapi süreci davranış değişikliğini sağlamakla beraber çocukların aile ve arkadaşlar ile yaşanan etkinliklerden daha keyif almalarını sağlar.

Çocuk Merkezli Oyun Terapisinin yardımcı olduğu konular: Saldırgan davranışlar, kaygı ve korkular, aşırı çekingenlik, davranışsal gerileme, kardeş kıskançlığı, özgüven ve sosyal beceri sorunları, uyku, yemek ve tuvalet sorunları, zihnin cinsel davranışlarla aşırı meşgul olması (aşırı mastürbasyon..), ailede yaşanan değişimlere uyum sağlamada yaşanan sorunlar, yas ve kayıp durumları, anne baba ayrılığı, fiziksel nedeni olmayan mide bulantıları,  baş ağrıları gibi rahatsızlıklar.

 

Oyun Terapisinde Neler Oluyor?

Oyun terapisi sürecinde, çocuklar kendi içlerinde mücadele ettikleri duygusal deneyimlerini yansıtan oyunlar yaratırlar. Bu deneyimler genellikle sözel olarak ifade edilmezler. Çocuklar oyunlarında özel oyuncaklar seçerek duygusal çatışmalarını yansıtan önemli konuları tekrar canlandırırlar.
Terapist ise bu süreçte çocuğa uygun tepkileri vererek duygularını fark etmesini, ifade etmesini ve sorunla ilgili başa çıkma yollarını bulmasını sağlar. Bu duyguları ifade etme süreciyle başlayan terapi, çocuğun bu durum üzerinde kendini iyi hissetmesine dek sürecektir.

 

Oyun Terapisi Ne Kadar Sürer?

Oyun terapisi, çocuğun geçmiş ve bugün yaşadığı deneyimlerdeki çeşitli etkenlere bağlı olan bir süreçtir. En önemli iki etken, çocuğun gelişimsel dönemi ve terapi sürecindeki yaşıdır. Diğer bir etken ise çocuğun yaşadığı sıkıntının derinliğidir. Oyun terapisi, genellikle haftada bir ya da iki kez olmak üzere birkaç oturumdan birkaç aya kadar sürebilir. Çocuklar oyun terapisti ile oyun odasında geçirdikleri zamanı, “yalnızca oyun oynadık” diyerek açıklayabilirler, fakat bu süreçte çocuklar yeni rolleri ve davranışları öğrenirken, kendileri için sorun oluşturan durumlarla başa çıkma yollarını keşfederler.

Ergenlerde Psikolojik Destek

Ergenlik, insan yaşamındaki en zorlu dönemlerden biridir. 12- 21 yaşlarını içine alan bu dönemde fiziksel, zihinsel ve ruhsal olarak bazı değişim  ve yeniden yapılanma yaşayan gencin bu dönemde birçok olaydan kolayca etkilendiği gözlenmektedir.  Çoğu kez anne, babaların da anlamakta zorlandığı, bir kimlik arayışı, kimlik dağılması, ters kimlik oluşumu içinde olan ergen veya gencin sürekli olarak duygu dünyasında yaşadığı kavga, bireyin yaşamında çeşitli düzensizlikler ve dengesizlikler yaratabilmektedir.  Çocuklukta tohumları atılan pek çok olumsuz ebeveyn tutumlarının  telafisinde ergenlik dönemi, önemli bir fırsattır. Bu dönemde eskiden oluşan kendilik parçalanır ve yeniden yapılanmaya çalışır. Bu dönemde  alınacak uzman desteği bireyin sağlıklı, mutlu ve başarılı bir yetişkinlik dönemi yaşamasına olanak sağlar. Yapılan danışmanlık ve psikoterapilerde en hızlı değişimin görüldüğü dönemdir.

 

Hangi durumlarda başvurulur?

 Ergenlerde çalışma isteksizliği ve ahenksizlik, can sıkıntısı, davranış bozukluğu (Kuralları çiğneme, hırsızlık, saldırganlık, küfür, asi davranışlar, kural tanımama), kendine güvensizlik / Özgüven sorunu, kendini ifade edememe, arkadaşlık ilişkileri, kişilik gelişimi, özlük / üveylik durumları, yalnızlık isteği / yalnızlık duygusu, yorgunluk / tembellik / erteleme alışkanlığı, kardeş ilişkileri, aile içi ilişkiler ve sorumluluk duygusu geliştirme, intihar eğilimi / evden kaçma eğilimi, kaygı / korkular (karanlık, yükseklik, gelecek, ölüm ..vs). Okul başarısı / Ders çalışma alışkanlıkları, okuma alışkanlığı kazandırma, sınav kaygısı, eğitim koçluğu, cinsel eğitim, TV / internet / sigara / alkol / porno bağımlılığı, meslek seçimi, öfke kontrol çalışması, ölüm ve yas psikolojisiyle baş etme v.b.

Wisc-R (Wechsler Çocuklar İçin Zeka Ölçeği)

WISC – R zeka testi 6-16 yaş grubuna yönelik uygulanan bir zeka testidir. Bu test bireysel olarak uygulanan bir testtir. Uygulaması 1 – 1,5 saat sürmektedir. Her alt testin soruları test yönergesine uygun bir şekilde çocuğa yöneltilir ve çocuktan sorulan soruları yanıtlaması istenir.

WISC – R zeka testi 1939 da yetişkinler için hazırlanmıştır (Wechsler-Bellevue) olarak adlandırılan bu ölçek 1955 yılında yenilenmiş ve adı WAIS (Wechsler Yetişkinler Zeka Ölçeği) olarak değiştirilmiştir.

1949 yılında David Wecsler tarafından geliştirilmiş, 6-16 yaşlarındaki çocuklar için WISC’i ( Wechsler Çocuklar için Zeka Ölçeği) hazırlanmıştır. Bu ölçek 1974 yılında gözden geçirilmiş ve standardizasyonu yapılmış böylece WISC- R (Revize Edilmiş Versiyonu) ortaya çıkmıştır.

Wisc-r zeka testi ülkemizde kullanılan yetenek ve zeka testleri arasında geçerlik ve güvenirliği en yüksek olanıdır. Alt testlerinde değişik yetenek alanlarından örnekler bulunması, yorum ve puanlama kriterlerinin netliği, sonuçlarının açık, anlaşılır ve tatmin edici olması bu zeka testinin daha fazla tercih edilmesine neden olmaktadır.

Wisc-r zekayı çeşitli boyutlardan oluşan bir genel yetenek olarak kabul etmektedir. Wisc-r zeka testinde her alt test farklı bir yeteneği ölçebilmek amacıyla geliştirilmiştir. Bütün alt testlerde kendini gösteren bir genel zekanın varlığı kabul edildiği için alt testler arasında anlamlı ilişkiler bulunması beklenmektedir. Alt testlerden alınan standart puanlar arasındaki belirgin sapmalar klinik veri niteliği taşır ve deneyimli bir wisc-r uygulayıcısı öğrenme güçlüğü, disleksi gibi olası problem alanlarını bu testin yorumlanması esnasında tespit edebilir.

Üstün yetenekli çocuklara yönelik akademik çalışmalar yürüten tüm kurumlar ve okullar Wisc-r zeka testi sonuçlarına göre değerlendirme yapmaktadırlar.

Wisc-r zeka testi ile çocuğunuzun zihinsel gelişimini bilimsel sonuçlarla takip edebilme imkanına sahip olarak gerekli eğitim desteğini erken yaşlarda verme fırsatı yakalayabilirsiniz.

Wisc-r bireylerin zihinsel performanslarını belirlemek amacıyla uygulanan bireysel bir zeka testidir. Wisc-r testi, sözel ve performans olmak üzere iki bölümden, her bölümde bir yedek, 5 ana test olmak üzere altı alt testten oluşmaktadır. Herhangi bir alt testin bozulması durumunda bozulan alt testin bulunduğu bölüme ait yedek test uygulanır. Wisc-r testi sonucunda bireye ait sözel, performans ve genel olmak üzere üç zeka bölümü elde edilir. Wisc-r testinin bazı alt testleri süreye dayalı olarak uygulanır. Bu iki gruba ait testler birbiri ardına verilir. Yani çocuğunuz, sözel zeka bölümüne ait bir test uygulandıktan sonra, çocuğa bir performans zeka testi verilir.

 

Sözel Zeka Grubuna ait alt testler:

  • Genel Bilgi,
  • Benzerlikler,
  • Aritmetik,
  • Sözcük Dağarcığı,
  • Yargılama,
  • Ek test olarak Sayı Dizisidir.

 

Performans Zeka Grubuna ait alt testler ise:

  • Resim Tamamlama,
  • Resim Düzenleme,
  • Küplerle Desen,
  • Parça Birleştirme,
  • Şifre,
  • Ek test olarak Labirentler’dir.

 

BU TESTİ KİMLER UYGULAYABİLİR?

Bütün zekâ testleri sağlık alanı ve özel eğitim alanlarında oldukça önemli ve vazgeçilmez bilgiler sunan güvenilir ölçüm araçlarıdır. Wisc-r testi başta olmak üzere diğer zekâ testleri mutlaka konusunda uzman olan kişiler tarafından gerçekleştirilmelidir. Bu nedenle bu testleri uygulayabilecek olan kişilerde olması gereken özellikler şu şekilde sayılır;

  • Psikolojik danışmanlık ile rehberlik,
  • Eğitimde psikolojik hizmetler,

Dolayısıyla zekâ testi uygulayacak olan personel mutlaka psikoloji alanında lisans mezunu olmalıdır. Aynı zamanda zekâ testi aracıyla resmi ve özel kuruluşlar tarafından uygulayıcı yeterlilik sertifikası elde etmelidir.

 

ANNE – BABALARA ÖNERİLER:

Anne-babalar çocuklarına WISC-R testi yaptıracaklarsa çocuklarına kesinlikle bir performans kaygısı yansıtmamalıdırlar. Çocuklarıyla bu test hakkında edindikleri bilgileri paylaşmamalıdırlar. Bu bilgileri paylaşmak veya çocuğunuzu WISC-R testine “çalıştırmak” sadece çocuğunuzun test sonuçlarının gerçeği yansıtmamasına ve geleceğinin bundan oldukça etkilenmesine sebep olur. Çünkü küçük bir yönlendirme bile bu testlerden şeffaf sonuç alınmasını engelleyebilir. Ayrıca anne-babaların çocuklarının zeka testi sonuçları ile ilgili aşırı endişelenmelerine ve bu stresi çocuklarına yansıtmalarına hiç gerek yoktur. Çünkü çocuğunuzun bu alanlardaki ölçümleri sizin, okulunuzun veya size destek olabilecek bir uzmanın yardımıyla değiştirilebilecek ve oldukça ilerletilebilecek ölçümlerdir. Çocukların zekaları kolay bir şekilde geliştirilebilir ve bir o kadar da etkileşime açıktır. Dolayısıyla WISC-R testinden aldığınız sonuçları çocuğunuzun geliştirilmesi veya dikkat edilmesi gereken yönleri olarak değerlendirmeniz hem çocuğunuzun geleceği, hem de sizin çocuğunuzla olan ilişkinizin bozulmaması açısından son derece önemlidir.

Moxo dikkat performans testi nedir?

Moxo Dikkat Testi, Dikkat, Zamanlama, Dürtüsellik ve Hiperaktivite performansını ölçen, uzmanlar tarafından uygulanan, görüş ve duygu içermeyen, online bir testtir.

MOXO, Dikkat, Zamanlama, Dürtüsellik ve Hiperaktivite performans düzeylerinin ölçümünde oldukça etkili bulunmuştur; fakat testin hızla artmış olan popülaritesi, MOXO’da bulunan eşsiz Çeldirici Sistemi’nden kaynaklanmaktadır.

Basit görünen bir MOXO görevine odaklanabilmek için, bireyin aynı günlük hayatta yapması gerektiği gibi, testte bulunan görsel ve işitsel çeldiricileri görmezden gelmesi gerekmektedir. Birey; bunu başarabilmek için çeldiricilerin aktif inhibisyonunu sağlamak zorunda bulunmakta, bu da testi çok daha zorlayıcı ve testin belirleyici niteliklerini de bir o kadar ileri düzeye getirmektedir.

* Moxo Dikkat Testi Uzman Hekim ve Psikologlar tarafından uygulanır.

 

Moxo çocuk testi nedir?

MOXO Çocuk testi, özel olarak 6-12 yaş arası çocuklar için tasarlanmış olup, uzmanlar için DEHB tanısı ve hasta gözlem süreçlerinde yardımcı bir araç görevi görmektedir. MOXO Çocuk Testi, çeşitli uyaran ve çeldiriciler içeren kısa ve online bir testtir.

• Yaş ile uyumlu uyaranlar içeren, 15 dakikalık online test

• Çeşitli dillerde sesli yönergeler ve çocuklar tarafından kolayca anlaşılabilecek deneme oturumu

• Bireyin performansının farklı çevresel koşullardaki seyrinin test edilmesine olanak sağlayan, eşsiz çeldirici seti

• 6 yaş ve üstünü kapsayan, güncel norm tabanı

• Bireyin performansının zaman içindeki değişimini (test süresi boyunca) ölçme olanağı sağlayan performans grafiği

• Yalnızca klavye kullanılarak, herhangi bir ilave cihaz olmadan internete erişimi olan her bilgisayardan kolayca erişilebilen, online arayüz

• USA-HIPPA gizlilik yasa ve yönetmelikleriyle yüksek düzeyde güvenliği sağlanan hasta bilgileri

 

Moxo Genç & Yetişkin testi nedir?

MOXO Genç&Yetişkin testi; 13-65 yaş aralığını kapsayan, uzmanların DEHB tanısı ve hasta gözlem süreçlerinde hastanın dikkat profilini değerlendirmelerine yardımcı olan bir araçtır. MOXO Genç&Yetişkin DEHB Testi, eşsiz çeldirici sistemiyle bireyin günlük hayatta karşılaştığı çevresel koşulları modeller.

Psikolojik Değerlendirme ve Testler

Tıp alanında doktorlar için laboratuvar testleri teşhis koymaya ve tedavi yöntemlerini belirlemeye nasıl yardımcı oluyorsa, eğitim alanında da psikolojik test ve envanterler psikolojik danışmanlar için, öğrencinin zihinsel, duygusal ve kişisel özelliklerinin saptanması, doğru yaklaşımların sergilenmesi ve yönlendirmelerin yapılabilmesi için aynı amaca hizmet eden vazgeçilmez araçlardır.

 

Aileler çocukları için, genel danışmanlık, gelişim kontrolü, davranış ve uyum sorunları, aile içi problemler, kaygı bozuklukları, iletişim sorunları, akademik başarısızlık, dikkat eksikliği, aşırı hareketlilik ve öğrenme sorunları başta olmak üzere, çocukluk ve gençlik döneminde yaşanan psikolojik sorunların tanımlanması ve çözümüne yönelik danışmanlık ve terapi hizmetine sıklıkla başvurmaktalar.

 

Aile ve çocukla yapılan ön görüşmede, psikolojik danışmanın amacı toplayabildiği kadar önemli bilgi edinmek, aile ve çocuğu gözlemlemek, gerekli görüyor ise hangi değerlendirme ve ölçme araçlarını kullanacağına karar vermektir. Psikologlar için klinik değerlendirmenin önemli bir parçası olan psikolojik test ve envanterlerin kullanım amacı, çocuk ve gençlerin zihinsel, duygusal, sosyal, dil ve psikomotor gelişimlerini değerlendirmek; kişiliklerini, tutumlarını, davranışlarını, becerilerini, mesleki eğilimlerini standart koşullar altında gözlemleyip tanımlamaktır. Testlerin sonuçlarında genellikle puanlar elde edilir ve bu sayısal ifadeler belli normlara göre değerlendirilir. Test ve envanterlere, sıklıkla gelişim düzeyinin tespiti, gelişmesi gereken (yani geride kalan) alanların ve gelişmiş alanların belirlenmesi, üstün ve özel yetenekli çocukların belirlenmesi, lise döneminde mesleki eğilimlerin belirlenmesi ve doğru yönlendirme yapılabilmesi, bunların yanı sıra ruhsal durum, kişinin kendilik algısının nasıl oluştuğu, çatışmaları ve savunmaları vb. ile ilgili detaylı bilgi edinmek için başvurulur. Terapist, aile ve gençle yaptığı konuşmalar; gözlemler ve test sonuçları ile edindiği bilgileri bir araya getirerek nasıl bir yol izleneceğine aile ve genç ile birlikte karar verir.

Evlilik Öncesi Danışmanlık

Gerek ülkemizde, gerekse dünyada son yıllarda giderek boşanma oranları artmaktadır. Bu durum “Evlilik Danışmanlığı” hizmetleri konusundaki talebi arttırmakta ve gerek araştırmacıların gerekse bu alanda çalışan profesyonellerin bu alana daha çok eğilmesine neden olmaktadır. Yapılan çalışmalar, evlilik ve çift terapilerinin problemle baş edilebilme mekanizmalarının geliştirilebilir bir yanı olduğunu göstermekte ve müdahalelerle bu konuda sağlanan gelişimler söz konusu problemlerin ortaya çıkmadan önce önlenebileceği düşüncesini de beraberinde getirmektedir. “Önleyici Çalışmalar” başlığı altında kategorize edebileceğimiz bu çalışmaların yurt dışındaki bazı örneklerine baktığımızda boşanma oranlarının düşmesine katkıda bulunduğu ve aile içi şiddet ve uyuşmazlığın engellenmesinde büyük önem taşıdığı görülmektedir. Bu bağlamda, gerek evliliğe geçiş sürecinin kolaylaştırılmasında, güçlüklerin kriz haline gelmeden çözülmesinde, gerekse evliliğe adapte olunması ve çiftlerin birbirini daha iyi tanıması bağlamında “Evlilik Öncesi Danışmanlığın” oldukça önemli olduğu görülmektedir.

 

Evlilik Öncesi Danışmanlığın üç önemli özelliği bulunmaktadır: Eğitseldir, geliştiricidir ve önleyicidir. Bu kapsamda, evlilik öncesi danışmanlıktaki hedefler aşağıdaki gibidir:
1. Evlilik yaşantısına geçişi kolaylaştırmak,
2. Uzun ve kısa vadede çiftlerin ilişkideki tatminini sürekli kılabilmek,
3. İletişim becerilerini arttırmak,
4. İlişkide yakınlığı ve bağlılığı arttırmak,
5. İlişkide güven ortamını güçlendirmek,
6. Problem çözme ve karar verme becerilerini güçlendirmektir.

Çift ve Evlilik Danışmanlığı

Evli olan ya da olmayan çiftlerin karşılaştıkları sorunları ele alıp çözüme kavuşturmayı hedefleyen bir terapi modelidir. Bu terapide, çiftler arasında terapist tarafından yönlendirilen konuşmalara yer verilir. Genel olarak çift birlikte seansa katılırken bazen tek bir kişiye de ilişkisi baz alınarak çift ve evlilik terapisi yapılabilir. Bu terapide, çiftlerin birbirlerini daha iyi anlaması hedeflenir. Bu sebeple çiftlerin birbirlerine verdikleri tepkiler ele alınır. İlişkilerde oluşan sorunların bir kısmı, kişinin karşı tarafı suçlayarak kendi eksiklerini görmeye açık olmamasından kaynaklandığı düşüncesiyle, çift terapisinde terapistin görevi bu unsurları adil ve açık bir şekilde çifte sunmaktır.

 

Bu modeldeki temel amaç, birlikte oluşturulan hedefler çerçevesinde yine birlikte çözümler geliştirmektir. Birliktelik kişilerin hayat görüşleri de dahil hem karakterlerine, hem de dış dünyaya bakış açılarına ilişkin pek çok farklılığın bir araya getirilmesi anlamına gelir. Bu farklılıklara çiftlerin yaklaşımları ilişkinin gidişatını belirleyici bir unsur olabilir ve problemli bir ilişkide bu farklılıkların ele alınış şekli değerlendirilmelidir. Örnek olarak; cinsel yaşamda karşılaşılan güçlükler, karşılıklı güven problemi, aldatma, ayrılma gibi durumlar gösterilebilir. Ayrıca evlilik öncesi çiftlerin birbirlerine uygunluğunu sorgulaması, veya yaşadıkları sorunları evliliğin çözeceğine inanmaları da dahil birlikteliğe ilişkin pek çok kaygı ve yanılgı, çift ve evlilik terapisinde işlenir. Aileler genellikle bir çatışma sonucunda ya da anlaşmazlıkların doğurduğu gerginlikler sebebiyle terapiye başvururlar. Çatışmalı veya eksik iletişim, aile fertlerinin birbirlerine karşı olan sorumluluklarını yerine getirmemeleri ve kıskançlık gibi sorunlar çift terapisinin ilgilendiği konulardan bazılarıdır. Çiftlerin problemleri genellikle birbirlerine yansıdığından, ilişkinin yapısı da göz önünde bulundurularak bu sorunların beraber ve ele alınması gerekir.

Aile Danışmanlığı

Aile danışmanlığı, aileyi oluşturan bireylerin bir araya gelmesi ve paylaştıkları sorunları birlikte çözmeye çalışmaları üzerine kurulur ve bu doğrultuda Aile Yasası (Family Law Act) çerçevesinde gerçekleştirilen psikolojik danışmanlık hizmetine denir. Aile, soyut bir kavram ancak kendi başına bütüncül ve canlı bir kurumdur. Sağlıklı ve fonksiyonel olan aile ve o ailede yetişen, yaşayan fert hangi toplumda olursa olsun kolaylıkla çevresine uyum sağlar.

 

Aile danışmanlığı, ailelerin veya aile ortamındaki bireylerin birbirleriyle olan ilişkisel sorunları ve iletişim çatışmalarını düzenleyerek bireylerini birbirlerini anlamalarına ve bu şekilde ilişkide daha rahat bir şekilde yol almalarına yardımcı olur.

Kurumsal Danışmanlık

Eğitim kurumları için ihtiyaca yönelik; yönetici, öğretmen, öğrenci, veli seminerleri verilmektedir. İhtiyaç duyduğunuz konuyu belirttiğiniz takdirde ortak zaman ve mekân belirlenerek danışmanlık hizmeti verilmektedir.